İş Hayatında Savaş Pilotu Gibi Düşünmek!

Başarılı pek çok şirket yöneticisinin eski savaş pilotu olduğunu daha önce duymuş muydunuz? Dinamik değişen koşullara aktif çözüm üretme, kısa sürede karar verebilme ve hızlı harekete geçme gibi özellikleri nedeniyle yeni model iş anlayışlarında savaş pilotları örnek olarak gösterilmektedir.

Hal böyle olunca, eski savaş pilotu ve şimdilerin yaşam koçu Chuck Gumbert, almış eline konuyu ve ‘Sınırları Zorlamak’ (Push the Envelope) adlı kitabını yayınlamış. Chuck, bu kitabında, daha çok işletme sahiplerinin işlerini nasıl kontrol edebileceklerine, nereye götürmek istediklerini anlamaya ve daha sonra oraya ulaşmak için nasıl bir plan geliştireceklerine dair ayrıntılara giriyor.

Bu yazımızda, yazarın kitaba ilişkin açıklamaları ve konu hakkındaki yorumlarına yer verip, konuyu iş hayatında başarılı olmak isteyen sizlere uyarlayacağız. Bunun dışında başka araştırmalardan örneklerle iş hayatında bir savaş pilotu gibi düşünmek nedir onu açıklayacağız…

Savaş Pilotu

Savaş pilotları, sınırları zorlama konusunda eğitim alırlar. Bir savaş uçağı uçururken, uçağın bir işletim şeması vardır. Yani, uçağın ne kadar hızlı ve hangi yükseklikte gidebileceği bu işletim parametreleri tarafından belirlenir. Bu sınırlamaları aşmak ve uçağın uçuş sırasında parçalanma riskini almak pek çoğumuz için çok akıllıca görünmez. Peki, ya parametreler aslında düşündüğümüzden çok farklıysa? Ya iki kat daha hızlı gidip yine de güvenli alanda kalabiliyorsak?

Gumbert kitabında “sınırları zorlama” kavramını ana hatlarıyla açıklıyor. Çoğu insanın yaşam parametrelerini belirlerken gerçekte olduğundan çok daha küçük ve dar düşündüğünü açıklıyor. Yani, sınırları zorlamak varken onun yerine kendinizi sınırladığınız çok dar bir pencerede yaşadığınızdan bahsediyor.

Gerçek şu ki, çoğumuz küçük ve/veya yanlış bir hayatta yaşıyoruz. Olması gerekenden daha daraltıcı, kendi kendini sınırlandıran yaşam parametrelerimiz var. Sınırlayıcı inançlara ve yanlış düşüncelere güvendiğimizde, kendimizi az satıyor ve yeteneklerimizin altında yaşıyoruz.

Peki, hiç düşündünüz mü? Ya mevcut kapasiteniz şuanki hayat tarzınızın çok daha ötesindeyse? Aslında bunu düşündüğümüz ve bildiğimiz halde çoğunluğumuz böyle yaşamaya devam eder. Teknemizi daha hızlı itemeyeceğimizi düşünerek, küreklere daha sert asılmayız. Olduğumuz yerde güvenli bir şekilde oynamaya devam ederiz. Bir düşünün, haftada kaç saat televizyon izleyerek zaman harcıyorsunuz ya da sosyal medyada veya internette oradan oraya tıklayarak zamanınız nasıl akıp gidiyor? O kadar hızlı yaşamaya alışmışken, hatta yemeklerimizi bile artık hızlı tükettiğimiz şu hıphızlı dünyada neden harekete geçmiyoruz? Bu bir kınama değil, sizi uyandırıcı bir etki yaratsın isteriz.

Bugün bazılarımız, bir savaş pilotunun düşündüğünün tersini düşünüyor. Nasıl mı? Şöyle ki, sınırları zorlamak yerine güvenli limanlarımızdan çıkmıyoruz. İleri dönük aktif planlarımız yok, hatta bazı durumlarda koltuğumuzdan zor hareket ediyoruz.

İşte tam da burada, parametrelerinizi nerede belirlediğinizi anlamanın en hızlı yollarından biri, “yapamam” ifadelerinizi tekrar düşünmektir. Ne zaman “Bunu ya da şunu yapamam” dediğinizde, kendiniz için belirlediğiniz sınırlayıcı bir parametreyi daha koyarsınız. Bunlar hayatınıza attığınız çöplerdir aslında. Zaman ayırıp tüm çöplerinizi yazın ve yeniden gözden geçirilmesi gerekip gerekmediğini bir düşünün.

Gumbert kitabında, işletme sahiplerine iş performanslarını engelleyen her şeyi listelemelerini istiyor. Bu liste eğer çok uzunsa en kritik öğelerin yalnızca bir veya ikisine odaklanmaları gerektiğini savunuyor. Bunu kendini sınırlayan herkes yapabilir. Eski bir F-14 Tomcat pilotu olan Gumbert şöyle bir ifadede de bulunuyor – “Kafana koyduğun gibi, sadece kabuğundan dışarı çıkacaksın.”

İş dünyası rekabetle dolu. Burada yine sınırlı düşünmeyin. Çalıştığınız o dar sahanın ardında kopup giden bir dünya var. Sistem çok kalabalık ve en iyiler mücadele ediyor.  Bu kalabalığın arasından sıyrılmak zor olabilir. Ama ne olursa olsun kontrolü elinize almanız ve uçağınızı (yani işinizi) uçurmanız çok önemlidir. Uçağı otomatik pilottan alın, nereye gitmek istediğinize siz karar verin, oraya gitmek için bir plan geliştirin, iletişim kurun ve sonra bu planı uygulayın. İşte bir savaş pilotu düşüncesi!

Yapmanız gereken başka bir şey de kendinizi yönetmek. Uçmak gibi büyük resmi görmeniz gerekir ve iş dünyasında kendi işiniz üzerinde çalışmanız ve onun için çabalamanız gerekir.

Kendinize bir uçuş planı oluşturun. İyi bir pilotun sağlam ve iyi düşünülmüş bir uçuş planı vardır. Bu, nereye gitmek istediğinize ve oraya nasıl gideceğinize dair bir plan olsun. Şimdi tekrar düşünün, gitmek istediğiniz yer neresi, rotanız nasıl, süreniz ne kadar?

Yola çıktığınızdaysa tıpkı bir pilot gibi ‘Şuan rotada mısın, herhangi bir şeye müdahale etmen gerekiyor mu?’ sık sık düşün. Ancak hedefinizin değişmediğini unutmayın. Uçuşlarda sadece varış noktasına olan uçuş rotası değişir, varış destinasyonu aynı kalır. Olmuyorsa, belki de bu hedefe ulaşmak için farklı bir taktik denemelisiniz.

Hayatta ve işte, sınırları zorlamazsanız, değişmezsiniz. Her şey sabit kalır, siz aynı kalırsınız. Hayat değişirken, şartlar her gün biraz daha zorlaşırken, siz boşa yakıt yakar, uçağınızla hiç bir yere gitmeden dönüp dolaşan bir bekleme paternine sıkışıp kalırsınız. Çıtayı yüksek tutmalı ve bunu sürdürülebilir kılmalısınız.  Maddi manevi büyük miraslar bırakmak istiyorsanız, yanlış sınırlamalara inanmayın. Ufkunuzu genişlettiğinizde, sadece gökyüzü sınırdır, unutmayın.

Kaynak:

  • Pushing the Envelope – Chuck Gumbert
  • chuckgumbert.com
  • shamaym.com
  • webhostingsecretrevealed.net
  • cfinotebook.net

One thought on “İş Hayatında Savaş Pilotu Gibi Düşünmek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir