Havayolları Pilotlara Neden Bu Kadar Para Öder?

Belki ilk bakışta, bir pilotun işi çok kolay görünebilir. Özellikle bazıları gelişmiş teknolojinin sağladığı avantajların pilotların işini fazlasıyla kolaylaştırdığını savunmakta ve işin zahmetini görmezden gelmektedir. Onlara göre, pilotlar kokpite geçiyor, düğmeleri kontrol ediyor, otomatik pilotu devreye sokuyor ve arkasına yaslanıp seyrediyor. Destinasyona varmak üzereyken ise uçaktaki yolculara yerde havanın nasıl olduğunu anons ediyor ve yolcular uçaktan inerken onlara iyi günler dileyerek günü bitiriyor. İşte hepsi bu… Artık pilotlar yeni destinasyonun sokaklarında özgürce dolaşıp gezebilir değil mi? Karşılığında da standartların üzerinde bir maaş alırlar, doğru mu? Cevap veriyoruz, tabii ki değil.

Her ne kadar pilotluk mesleği herkesin potansiyel olarak herkesin yapabileceği bir iş ‘gibi’ gelse de bu meslek kâğıt üzerinde göründüğü kadar kolay değil. Anlayacağınız havayollarının pilotlara yüklü ücretler ödemesinin gerçekten meşru nedenleri var.

Gelin şimdi bu nedenlere bir bakalım…

Öncelikle pilotlar fiziksel durumunun kontrolünü sıkı takip etmeli ve sağlığına çok daha fazla özen göstermelidir. Bir pilotun akciğerleri, kalbi, tansiyonu, sinir sistemi olabildiğince sağlıklı olmalıdır. Pilotlar ayrıca her 12 ayda bir sağlık sertifikalarını yenilemek zorundadır. 40 yaşını doldurmuşlarsa ve ticari havacılıkta çalışıyorlarsa bu süre her 6 ayda bire düşebilir. En ufacık bir sağlık problemi pilotun uçuş kariyerini yarıda kesmesine neden olacaktır.

Ayrıca pilot olma süreci kesinlikle zorludur. Havada veya simülatörde birkaç saat uçtuktan sonra kokpite geçmek mümkün değildir. O aşamaya gelinceye kadar bir pilotun birden fazla sınavı geçmesi, tıbbi bir lisans alması ve uçuş eğitimini tamamlaması gerekmektedir. Ek olarak, bir pilotun birden fazla motor enstrüman yetkisi gibi birden fazla yetkiye ve kursa sahip olması önemlidir. Ve o zaman bile, pilotların bir uçağı, örneğin bir Airbus 321’i kullanabilmek için hala bir tip derecelendirmesine ihtiyaçları olacaktır. Kısacası pilotluk bitmeyen ve süregelen bir eğitim hayatından ibarettir.

Bir diğer neden ise tabii ki yoğun talep… Yolcu sayısı her yıl artıyor ve talebe ayak uydurmak için havayolları düzenli olarak yeni uçak sipariş ediyor. Bu nedenle havayolları sürekli olarak yeni pilotlara ihtiyaç duyuyor. Öyle ki, 2019 yılında Emirates, uçakları kullanacak yeterli pilotları olmadığı için uçuşlarını iptal ettiğine şahit olduk. Pilotlara yönelik bu çılgın talep dolayısıyla havayolları, pilotlarını rakip şirketlerine kaptırmamak için cazip maaş paketleri sunmaktadır.

Şu gerçektende bahsetmek gerekir ki, pilot olmak oldukça pahalıdır. Çeşitli uçuş okulları veya havayolu akademileri aracılığıyla lisans almak, bir pilota neredeyse 100.000 Euro’ya mal olur. Bu nedenle pilotlar bir havayolu şirketinde çalışmaya başladıklarında büyük bir borcu da beraberinde getirmek zorunda kalabilirler. Buradan şu mantığı çıkarabilirsiniz, bir pilot pilot lisansını yeni almışsa, ancak bu lisansı almak için ihtiyaç duyduğu kredileri geri ödeyemiyorsa, o zaman büyük miktarda borca ​​girmenin anlamı nedir? Elbette uçmak eğlencelidir ama bir ton borca ​​girmek hiç o kadar da eğlenceli olmasa gerek.

Gelelim pilotların rutin hayatına… Pilotların günlük yaşamları normal 9- 5 saatleri arasında çalışanlardan çok farklıdır. Havayolları, pilotların aile tatillerini, yıldönümlerini veya diğer kutlamaları kaçırmayacağını garanti edemez. Aslına bakarsanız bir pilot için aile kurmak çok zordur, özellikle de uzun mesafeli rotalarda çalışıyorsa… Ek olarak, havayolları pilotları uzun seyahatlere veya yatı seferlere planlayabilir. Tabii ki bu zamansızlığın karşılığı yüksek ücretler olacaktır.

Havacılık, özellikle ticari bir pilot olarak çalışırken kolay bir mesele değildir. Uçuştan önce bile uymanız gereken birçok kural ve prosedür vardır. Pilotlar çok sayıda uçuş öncesi kontrol yaparlar. Uçaklar uluslararası destinasyonlara veya diğer kıtalara uçtuklarında havacılık yasaları da farklılık gösterir. Bu nedenle pilotlar uçağı uçururken pratik becerilerinin yanı sıra birçok teorik bilgiye de sahip olmaları gerekmektedir. Bir uçuştan sonra bile bir pilotun doldurması gereken birçok form ve kağıt vardır. Tüm bu gereklilik ve kurallarda elbette ki sorun şu ki, yasa ihlal edildiğinde, yansımaları çok sert olabilir.

Ayrıca bir pilotun yaptığı her hareket hassasiyet gerektirir. Pilot tıpkı bir cerrah gibidir, çünkü yanlış bir hareket oldukça maliyetli olabilir. Örneğin, uçakların sınırlı miktarda yakıtı vardır. Yani kritik bir ana gelmeden evvel uçakta çok fazla yakıt harcanmış olabilir. Bu tip ayarlamaların hepsi pilotların kontrolü altındadır.

Ve en önemlisi… Bir pilotun hata yapması… İster yorgunluktan, ister konsantrasyon eksikliğinden olsun, can kaybına yol açacak bir hata yapmak tahmin edebilirsiniz ki fazlasıyla trajiktir.

Görüldüğü üzere uçaktaki her yolcunun emniyetli bir uçuşunu sağlamak için pilotların yaptığı perde arkasında pek çok şey oluyor. Özetlemek gerekirse, pilotlar çok yetenekli ve eğitimli kişilerdir. Havayollarının pilotlara bu kadar çok ödeme yapmasının sebepleri de fazlasıyla geçerlidir.

Kaynak:

  • aerotime.aero

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir