Uçakta Tat Alma Duyumuzu Kaybeder miyiz?

Uçakta yemeğinizden en son ne zaman keyif aldınız? Havayolu şirketlerinin hizmet verdiği yemeklerin iştah açıcı olmadığını düşünüyorsanız, bu onların hatası değildir. Esasen, normal tat duyunuzu uçağa giriş kapısında bırakıyorsunuz. Bir uçağa binip binlerce fit yüksekliğe tırmandığınızda, bir makarna tabağından bir ağız dolusu şaraba kadar her şeyin tadı manipüle ediliyor. Nasıl mı? Şöyle açıklayalım…

American Airlines Uçak İçi Yemek ve Perakende direktörü Russ Brown, 30.000 fit yükseklikte tat ve koku alma duyusunun azaldığını söylüyor – “Lezzet, ikisinin birleşimidir ve basınçlı bir kabinin içindeyken tuzluluk ve tatlılık algımız düşer.”

Oxford Üniversitesi’nde deneysel psikoloji profesörü olan Charles Spence, yiyecek ve içeceklerin, yerdekine kıyasla tadının gerçekten farklı olmasını, nem eksikliği, düşük hava basıncı ve arka plandaki gürültüye bağlıyor.

Yapılan araştırmalar kalkıştan önce bile kabin neminin yaklaşık %12’ye düştüğünü göstermektedir. Yani havadan yükseldikçe, kabin içindeki kuru hava ve basınç değişikliği tat duyumuzdaki hassasiyetimizi azaltır. Alman havayolu Lufthansa tarafından 2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yüksek irtifada tuzluluk ve tatlılık algımız yaklaşık % 30 oranında azalmaktadır. Yani, havayolunda sunulan yemekleri normal deniz seviyesinde yeseydiniz, usta şeflerin bu yemekleri ne kadar baharatladığına şaşırabilirdiniz.

Ayrıca azaltılmış tat hassasiyetine ek olarak, kabin basınçlandırması mukus zarlarımızın şişmesine ve bu yolu tıkamasına neden olur. Yani, kabin basıncı koku moleküllerinin uçuculuğunu azaltarak buruna girme yeteneklerini de azaltır. Kabin içindeki kuru hava koku alma duyumuza yardımcı olmaz. Burun boşluğu kuruduğunda, kokuların beyin tarafından tespit edilme etkinliği azalır. Koku bileşenini kaybettiğinizde ise gıdanın lezzete ilişkin duyusunu da bir miktar kaybedersiniz.

“Gıda Kalitesi ve Tercihi” dergisinde yayınlanan 2011 tarihli bir çalışma ise uçakta yiyeceklerin tatsız gelmesini uçak motorunun yüksek ve sürekli uğultusuna da bağlamaktadır. Bu konu hakkında bir deney yapılmıştır. Deney sırasında 48 katılımcı, tatlı ve tuzlu yiyecekleri atıştırırken ya sessizlik ya da gürültülü bir ortama konarak test edilmiştir. Ardından tatların yoğunluğu ve diğer bazı özellikleri derecelendirmeleri istenmiştir. Çalışmanın sonucunda, gürültülü ortamda yenen yiyecekler sessizliğe göre daha az tuzlu ve daha az tatlı olarak derecelendirildiği görülmüştür. Sonuç olarak, gürültünün yiyenlerin dikkatini dağıttığı ve yiyeceklerin tadı ve özelliklerine konsantre olmayı zorlaştırdığı yargısına varılmıştır.

Peki, tüm bu duyusal değişikliklerle mücadele etmenin ve havada kilometrelerce yukarda yemeklerin tadını çıkarmanın bir yolu var mıdır? Maalesef pek sayılmaz, ancak British Airways gibi bazı havayolları 35.000 fitte özel olarak geliştirilmiş daha lezzetli uçak içi ürünler yaratmak için çalışmalarına devam etmektedir. Anlayacağınız, pek çok havayolu şirketi yolcuların yerde altığı lezzeti havada da alabilmesi için türlü yenilikler peşinde koşmaktadır. Tabii, siz yine de uçakla seyahat yapacaksanız yemeğinizin çok da lezzetli olmayacağını bilerek hazırlıklı gidin. Emin olun yanınıza aldığınız iştah açıcı atıştırmalıklar bile ne kadar lezzetli olursa olsun, özellikle çok uzun yolculuklarda, tadı muhtemelen karton gibi olacaktır.

Kaynak:

  • nbcnews.com
  • bbc.com
  • blog.jetblue.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir