CFIT Nedir ? – Kontrollü Uçuşta Yere Çarpma
Uçağın pilot kontrolündeyken bir engele çarpması veya suya düşmesi ile sonuçlanan kazalara CFIT denir. CFIT, İngilizce’de “Controlled Flight İnto Terrain” kavramının kısaltmasıdır, Türkçe’ye “Kontrollü Uçuşta Yere Çarpma” olarak geçmiştir. Peki, her şeyin mükemmel çalıştığı ve tamamen pilotların kontrolündeki bir uçak nasıl olur da kaza yapar? Sizce de garip değil mi?
Garip gelse de büyük havacılık kuruluşlarının sunmuş olduğu istatistikler maalesef sanıldığının aksine bu tür kazaların fazlaca yaşandığını göstermektedir. Örneğin, FAA’ya göre CFIT kazaları, genel havacılık kazalarının ilk üç nedeninden biridir. IATA kaza veritabanı ise, bu kazaların önemli sayıda ölümle sonuçlandığını gösterir. Ticari jet operasyonlarının başlangıcından günümüze kadar dünyada CFIT kazalarında 9000’den fazla insan hayatını kaybetmiştir. IATA’nın sunduğu rapora göre CFIT kazaları, “LOC-I” denilen “Loss of Control in-Flight” yani uçuşta kumanda kaybı kazalarından sonra havacılık sektöründe emniyet adına ikinci en yüksek riskli kazalar olarak değerlendirilmiştir.
1986-1996 yılları arasında dünyadaki bölgelere göre kaza kırım olayları incelenmiş ve bir istatistik çıkarılmıştır. Bu istatistiklere göre, Avrupa ve Amerika Kıtası dışında kalan bölgelere yapılan uçuşlar çok daha riskli sınıfta yer almaktadır. Tabii ki riskli sınıfta yer almasının birçok farklı nedeni olmasına rağmen, bu konudaki en belirgin husus; bu bölgelerde “hassas yaklaşma kolaylıklarının“ daha az bulunması ve çok daha az radar kontrol alanı olmasıdır. Ancak CFIT kazalarının istatistiklerine bakıldığında ise %60’ının “Hassas Olmayan Yaklaşma” yapılırken ya da Görerek Yaklaşmalar sırasında meydana geldiği görülmektedir.
Hal böyleyken, FAA, CFIT kazalarının yaklaşık %41’inin uçuşun son yaklaşımı veya iniş aşaması sırasında meydana geldiğini, ancak CFIT’in kalkış, ilk tırmanış ve seyir safhaları sırasında da meydana gelebileceğini belirtmiştir. Peki, CFIT kazalarına neden olan faktörler nelerdir bir bakalım…
CFIT kazalarına neden olan, ancak birçoğu önlenebilir olan bir dizi faktör vardır. İşte bunlardan birkaçı:
Pilot hatası
CFIT kazalarının en yaygın nedeni, çoğunlukla durumsal farkındalığın kaybı nedeniyle pilot hatalarıdır. Mekânsal yönelim ve durumsal farkındalık pilotlar için kritik derecede önemlidir. Bir pilot mekânsal yönünü kaybettiğinde, uçağın çevredeki araziye göre konumu konusunda emin değil veya yanılıyor gibi hisseder. Durumsal farkındalığın kaybı, özellikle de uçağın coğrafi konumu anlama eksikliği, yanlış karar alma ve hatalara yol açabilir. Çoğu zaman, CFIT kazalarında pilotlar son ana kadar tehlikenin farkına varamazlar.
Görüş ve hava durumu
CFIT kazalarının gece uçuşlarında meydana gelmesi mantıklı gelebilir, ancak CFIT kazalarının %75’inden fazlası aslında gün ışığında meydana gelir ve yarısından fazlası yüksek görüş koşullarında gerçekleşir. Bununla birlikte, VFR bir uçuşu aletli meteorolojik koşullara (IMC) göre uçurmak, CFIT kazalarının en ölümcül öncüllerinden biridir.
Pilotta yorgunluk, dikkat dağınıklığı veya yönelim bozukluğu
Yorgunluk, dikkat dağınıklığı veya yönelim bozukluğu ile karşı karşıya olan çok deneyimli pilotlar bile hata yapabilir. Genelde tüm uçak içi iş yükünü idare etmekten sorumlu sadece bir pilot vardır. Bu nedenle, pilotların emniyet prosedürleri konusunda uyanık olmaları ve herhangi bir aksaklığa kayıtsız kalmamaları önemlidir. Her zaman iyi dinlenmeli, önceden planlama yaparak, iş yükünü düşük tutabilmeli ve olabildiğince özellikle kritik uçuş aşamalarında dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınmalıdır.
İletişim Hataları
Dil farklılığı, frezyolojinin kullanılmaması, geri bildirim yanlışlıkları gibi iletişim hataları da CFIT kazalarına neden olmuştur. Dünyada iletişim kaynaklı yüzlerce kaza yaşanmış veya kazaya ramak kala vakalar meydana gelmiştir. Özellikle İngilizce’nin ana dil olmadığı pilot veya hava trafik kontrolörlerin olduğu ülkelerde pek çok iletişim aksaklığı yaşanmaktadır.
Ayrıca, CFIT aniden yükselen dağlık araziler, bölgede görüşü engelleyen yoğun bulutlar ve sis gibi etmenlerden olabileceği gibi donanım arızasından da kaynaklanabilir. Nasıl mı? Eğer ki arıza seyrüsefer yardımcılarından birinde oluşmuşsa, bu durum kaptanın uçağı yanlış yönlendirmesine neden olabilir. CFIT kazalarıyla mücadele etmek için bir radar altimetresi kullanan ve arazi yaklaşımını hesaplayan GPWS sistemi geliştirilmiştir. Bu sistem yeryüzü arazi veritabanı ve GPS sisteminin de eklenmesiyle EGPWS adıyla daha da geliştirilmiş ve birçok havacılık sistemi için önemli bir bileşen olarak hizmet vermektedir.
Pilotlar CFIT’i önlemeye yardımcı olmak için ne yapabilir?
Herhangi bir uçuştan önce, doğru ve eksiksiz hava durumu brifingleri ile hazırlanmalıdırlar. Hava durumu çok dinamik olduğu için, hava aniden değiştiğinde planlarını düzenlemeye her zaman açık olmalıdırlar. Teknolojiye aşırı bağımlı olmaktan kaçınmalı ve her zaman önce uçağı uçurması gerekliliğini unutmamalıdırlar.
Etkili risk yönetimi, CFIT kazası olasılığını önlemek için önemlidir. Bir pilot uçmadan önce kişisel bir risk değerlendirmesi yapmak için PAVE kavramını (Pilot, Uçak, Çevre ve Dış Baskılar) kullanabilir. Ayrıca uçuş sırasında her zaman durumsal farkındalığını da korumalıdır.
Bir diğer önemli konu da yeterliliktir. Çoğu zaman yeterliliğin önemi yeterince vurgulanamaz. Modern uçuş simülatörleri ve uçuş eğitim cihazları, uçuş becerilerini her zamankinden daha kolay ve rahat hale getirir. Uçuşlar arasında bu eğitim araçlarından yararlanılmalı ve senaryo bazlı eğitim de dâhil olmak üzere bir eğitmenle sürekli yeterlilik eğitimi almak kişisel bir hedef haline getirilmelidir. Böylece pilot emniyetine ve becerilerine yatırım yapmış olur.
CFIT kazalarında pilotlar genellikle kaza olana kadar tehlikeden habersizdir. Aşağıdaki gerçek olay tipik bir CFIT kaza senaryosudur:
1992’de, Pakistan Karaçi Havalimanından, Katmandu Nepal’e Pakistan Uluslararası Havayolları Uçuş Numarası PK 268 olarak ayrıldı. Kaza, uçak Katmandu’nun Tribhuvan Uluslararası Havaalanı’na aletle yaklaşırken 0845 UTC’de meydana geldi. Katmandu Havaalanının dağlarla çevrili bir vadide konumlanması yaklaşmayı oldukça zorlaştırmaktadır. PK 268 numaralı uçuş yaklaşık 900 feet kadar yaklaşma hattının altında devam etti ve korkulan oldu, yoğun bulutlarla kaplı bir tepeye çarptı. Bu kazada uçaktaki 167 kişinin tamamı hayatını kaybetti.
Araştırmalar CFIT kazalarının pek çok nedenden yaşanabileceğini gösterir. Fakat, yine de CFIT kazalarının asıl nedeni, uçakların özellikle yere, suya ya da manialara yakın uçtuğu yaklaşma sırasında pilotların durumsal farkındalıklarını kaybetmesi olarak geçer.
IATA, havacılık emniyeti risklerinin değerlendirilmesi ve CFIT kazalarını azaltmak için potansiyel çözümlerin geliştirilmesi amaçlı veri odaklı bir yaklaşım uygulamaya çalışmıştır. Bu çalışmada IATA Kaza Veritabanı, CFIT’in en sık kaza kategorisi içinde olmasa da, bu kazaların önemli sayıda ölümle sonuçlandığını göstermektedir. IATA, bu kazalarla başka nedenler olup olmadığını anlamak, öğretilen dersleri derlemek ve sektöre CFIT kazalarını hafifletmeye yardımcı olabilecek öneriler sunmak için “Arazi Bilinci Uyarı Sistemi Yeteneği ve CFIT Kazalarında İnsan Faktörleri” üzerine bir çalışma da yürütmüştür. Bu konuda güncel ve kesin bilgiyi IATA’nın sitesinden tedarik edebilirsiniz.
Geri bildirim: GPS Nedir? – SeyrüSeferim
Geri bildirim: LOC-I Nedir ? – Loss of Control – In Flight – SeyrüSeferim