Covid-19’un Havacılık Sektörüne Etkisi

COVID-19’dan önce hava yoluyla seyahat etmek hiç bu kadar kolay ve ucuz değildi. Adeta havacılık zirveleri zorluyordu. Hatırlarsınız o eski ve güzel günleri. Seyahat ederken uçakların ne kadar kalabalık olduğunu hangimiz önemserdik ki?  Bizim için önemli olan tek şey gitmek istediğimiz o güzel yerlere bir an önce varmaktı veya görmek istediğimiz ailelerimize ya da arkadaşlarımıza kavuşmaktı. Şimdi ise durumlar çok farklı. Nasıl mı?

Artık uçağa binerken uçakların ne kadar kalabalık olduğundan endişeleniyoruz. Oturduğumuz yerin temizlenip temizlenmediği, dokunduğumuz her bir santimetrenin ne kadar dezenfekte edildiği akıllarda hep bir soru işareti. Kabul, yan yana kalabalık seyahat etmek eskiden de rahatsız edici olabiliyordu, ama şimdi kulağa daha korkunç geliyor. Ya yanımızdaki hasta ise diye endişeleniyoruz. Kısacası her şeyi bir kenara bırakın uçakla seyahat etmek artık keyif vermiyor maalesef.

Böyle düşünen milyonlarca insan olunca, haliyle sektörde fazlasıyla etkileniyor. Şöyle bir rakamları incelediğimizde, 2019’da dünya çapında 4,5 milyardan fazla insanın hava yoluyla seyahat ettiğini görüyoruz. Ancak COVID-19’un ortaya çıkışı ve bununla bağlantılı seyahat yasakları, uluslararası yolcu trafiğini önemli ölçüde azaltıyor. Bu nedenle COVID-19’un havacılık sektörüne etkilerinin daha önce yaşanan terör, salgın, savaş, kriz ve afet durumlardan daha farklı bir seviyede olduğu görülüyor. Çünkü 8 Ekim 2020 itibarıyla, 2019’daki 4,5 milyarı aşan yolcu sayısı karşılaştırıldığında, sadece ve sadece 1,2 milyar yolcu dünya çapında seyahat ettiğini görüyoruz. Hal böyle olunca birçok havayolu şirketi de, hava yolculuğu endüstri tarihindeki en kötü mali krizi hafifletmek amacıyla faaliyetlerini maalesef önemli ölçüde azaltmaya başlıyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), COVID-19’un yolcuların seyahat güvenliği algıları ve beklenen seyahat davranışları üzerindeki etkisini incelemek için 4700 hava yolcusu üzerinde bir anket gerçekleştirmiştir. Anket sonuçları tabii ki şaşırtıcı değil… Tıpkı yukarıda saydıklarımız gibi insanlar endişeli ve rahatsız… Ankete katılanların %36’sının hava yoluyla seyahat etmeyi düşünmeden önce en az altı ay bekleyeceği sonucuna varılmıştır ve %14’ü pandeminin küresel bir düşüş göstereceği andan itibaren bir yıl veya daha uzun süre önce seyahat etmeyeceğini bildirmiştir.

Kötü sonuçlar açıklanınca, haliyle havayolu şirketleri ticari olarak sürdürülebilir seviyelerde uçmaya devam etmek istiyorlarsa, yolcuların güven duygusunu geri kazanmak için çalışmaları gerektiğinin farkına varmıştır. Böylece, havayolları yolcuların bulaşıcı bir hastalığa maruz kalma risklerini azaltmak için sağlık endişelerini giderecek kontrol önlemlerine girişmiştir. Öncelikle uçak içi dergilerinde ve web sitelerinde sınırlı bilgilerle yolculara enfeksiyon önleme ve hastalık kontrol önerileri sağlamışlardır. Bu dönemde uçaklara bindiyseniz hatırlarsınız… Kalkış öncesi güvenlik anonslarında artık hava filtreleri, maske ve dezenfekte ile ilgili kurallar ve önlemler geçmektedir. Böylece yolculara bu önlemlerin uçmalarını güvenli hale getirdiğini göstermeye çalışılmıştır.

Bu durum bu kadarla kalmayacak gibi… Görülen o ki yolcuların güvenini artırmak için pandemi sonrası dönemde de havayollarının hayatta kalmasını kolaylaştıracak farklı faaliyetlerde bulunması gerekeceği benziyor.

Yolcular, havayollarından daha fazlasını beklediklerinin ve uçarken aktif olarak ek enfeksiyon önleme ve hastalık kontrol önlemlerini beklediklerine dair sinyalleri açıkça verdiler. Havayolları açısından ise, yolcuların güvenini yeniden inşa etmek için ve de seyahatle ilgili riskleri en aza indirmek için adımlar attığı da ortada. O yüzden yolcularda havayollarının kendilerinin sağlığı ve refahına yönelik havayollarının taahhütleri konusunda emin olabilirler.

Yolcuların güvenini kaybetmesi, buna karşın doğal olarak azalan yolcu talebi aşikar… Peki, yerde yatan uçaklara ne demeli? Gelelim Covid-19’un havayolu şirketlerine olan etkisine…

  • Pandemi sebebi ile seyahat kısıtlamaları ve ülkelerle kapatılan sınırlar maalesef planlanan tarifeli seferlerin iptal edilmesine neden olmuş, bu da havayolu şirketlerinin uçaklarının atıl durumda kalmasına sebebiyet vermiştir.
  • Bütün havayolu şirketleri seyahat kısıtlamaları sonucu azalan talep karşısında operasyonlarını durdurmak ve uçaklarını yere indirmek durumunda kalmıştır.
  • Uçakların yerde kalmasının finansal anlamda zararı havayolu şirketlerinin kaldıramayacağı ölçüde olması düşünülmektedir.
  • Salgının bitmesi sonrası küresel anlamda da birçok havayolu şirketinin finansal sıkıntılar yaşayabileceği, bu nedenle de bazı havayolu şirketlerinin varlığının son bulabileceği beklenmektedir.

Umarız ki, durum beklenilenin aksine gerçekleşir. Aşı desteği gelmesi durumunda sektörün nakit akımında artıya geçmesi de bir başka beklentidir. Umudumuz sektörün eski güzel günlerine dönmesi yönündedir…

Kaynak

  • Statista.com –  Global air traffic – scheduled passengers 2004-2021
  • IATA.org – COVID-19 passenger survey
  • Air travel in a COVID-19 world: Commercial airline passengers’ health concerns and attitudes towards infection prevention and disease control measures – Cristina Sotomayor-Castillo vd.
  • Türk Sivil Havacılık Sektöründe Covıd-19 Pandemisinin Yönetimi – Armağan MACİT, Deniz MACİT

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir