Uçakta Neden Uykumuz Gelir
Uçaktasınız, yan koltuktaki yolcuyla sohbet ediyorsunuz; bir anda kafanız düşmüş, ağzınız açık ve yüzünüzde hafif bir horlama ile sarsılarak geri döndünüz. Elbette ki hoş değil. Ama kimin umurunda, belki de sabah çok erken kalktığınız için uyuyakaldınız, ama günün ortasında da böyle oluyorsanız o halde mazeretiniz nedir? İşte uçuşlarda neden uykunuz olduğuna dair birkaç teori…
1) Kabin Basıncı
Kabin basıncı, uçuş sırasında uyuşukluk hissi yaratan suçlulardan biridir. 10000 ile 35000 feet arasında uçak yükselirken kabin basıncını insanlar için tolere edilebilir bir seviyede tutmak gerekir ancak uçma yüksekliğinde kabin içi basınç deniz seviyesindeki basınca göre daha düşüktür. Yani kabin içi basınç çoğumuzun alışkın olduğundan çok daha düşük kalır. Sonuç olarak, mevcut oksijen düşer ve vücuttaki gazlar genişler. Oksijen tüketiminin zorlaşması da baş dönmesine neden olur ve vücudunuzu yorgun bırakır. Doğal olarak uyuklama ihtiyacı duyarsınız.
2) Nem
Uçakların içi maalesef düşük neme sahiptir, bu da havanın yüksek seviyede kuru olduğu anlamına gelir. Herkesin uçarken kabin görevlilerini sık sık su içmeye çağırdığını duyarsınız. Bu da tamamen düşük nemden kaynaklanır. Tabii gün boyu su içmemişse o ayrı 🙂 Uçuşunuzun sonunda, sıcak bir yaz gününde güneşte kurumuş bir domates olma ihtimaliniz yüksek. Maruz kaldığınız düşük nem ve vücudunuzda giderek artan dehidrasyon eksikliği yorgunluğa yol açar. Ve uçuşunuzun ne kadar sürdüğüne bağlı olarak, uykunuzu kolayca getirebilir.
3) Ambiyans
Giderek daha fazla insan tamamen sessiz bir ortamda uyumakta zorlanıyor. Aslında ‘sesle uyumak’ biz daha doğmadan evvel var olan bir şey. Nasıl mı? Tıp diyor ki – “Bebekler daha anne karnındayken annenin kalp atışı, nefes alması, yürümesi, konuşması, karın guruldaması dâhil pek çok sesi kolayca duyuyor.” Bunun için bebekler elektrik süpürgesi, fön makinesi gibi cihazların seslerine bayılır ve bu sesle çok rahat uyurlar. Bu durum çoğumuz için yetişkin olduğumuzda bile devam eder. O yüzden televizyon karşısında çok daha kolay uyuruz ya da kulağımıza bir müzik takarak uyumayı tercih ederiz. İşte uçak da, bu tür insanları uykulu bir duruma kolayca sokabilen daimi bir uğultuya sahiptir.
4) Alışkanlık
Çok fazla seyahat ediyorsanız, uçak içinde kendi kendinize bir uyku alışkanlığı oluşturmuş olabilirsiniz. Belki bir gece önce alamadığınız uykuyu yakalamanız için en mükemmel zaman uçakta geçirdiğiniz vakit olacaktır. Kötü bir fikir değil. Sonuçta, sadece orada hareketsiz oturuyorsunuz ve bir sonraki varış noktanıza ulaşmak için bekliyorsunuz. Biraz iş de yapılabilir, ama erteleyip gözlerini dinlendirmeyi de seçebilirsiniz.
5) Stres Giderici
Uçmanın stressiz olduğunu düşünen nadir insan vardır herhalde. Uçmakla ilgili genel olarak her şey streslidir. Bilet satın almak, güvenlikten geçmek, tüm insanlarla uğraşmak, kuyruklarda beklemek, uçakta beklemek, uçağa geç kalmak, havaalanında park yeri bulmak, havaalanına gitmek, havaalanında yemek yemek, bagajla uğraşmak …vs listeyi daha uzatabiliriz. Ancak tüm bu stres genellikle koltuğunuza güvenli bir şekilde geçtiğinizde ve seyahat artık başladığında çözülür. Kaygı biter, rahatlık gelir. Bu da sizde sakinleştirici ve dinlendirici bir etki yaratır.
6) Uzun Uçuş Süreleri
Uzun uçuş süreleri şüphesiz en iyi uykuyla geçer. Bir bakmışsınız 12 saatlik bir uçuş 3 saat gibi geçivermiş. Uzun saatler süren uçuşlar hareketsiz de olsanız insan vücudunda yorucu bir etki bırakır. Saydığımız basınçsız ortam, düşük nem, yüksek uğultu derken tüm değişkenler uzun uçuş sürelerinde daha şiddetli hissedilir ve yorgunluk getirir. Bu da uyku hali yaratır. Hızlı, uzun menzilli bir uçak, tek bir uçuşta birkaç zaman dilimini kolayca geçebilir ve sizin sirkadiyen ritminizi dahi bozabilir ve hatta jetlag da olabilirsiniz… Belki kısa uçuşlarda deneyimlemediğiniz her türlü değişken uzun uçuşlarda yoğun hissedilebilir.
Kısacası bir uçuşta uykunuzun gelmesi ile ilgili birçok neden vardır. Burada ilginç olan, pek çok insanın uykusuz olduğu kadar uçağa geçtiği anda aniden uykulu olmasıdır. Elbette ki her zaman bu etkileri yaşıyorsunuz diye bir şey yok, belki de çoğu kişiden farklı olarak hiç uykunuz bile gelmiyordur. Nihayetinde herkes farklı. Siz uykunuzun tadını çıkarın!