Herhangi Bir Yolcu Uçağı İndirebilir mi?
En sık sorulan sorulardan biri de, “Yolcu uçağını herhangi bir yolcu indirebilir mi?”… Sinema tarihi yolcunun dümeni devraldığı pek çok film çevirince, bu konu merak konusu oldu tabii ki. O halde şimdi bakalım, herhangi bir sebeple kokpit ekibinin tamamı aniden ehliyetini yitirirse, resmi eğitimi olmayan bir kişi bir şekilde ticari bir jet motorunu güvenli bir şekilde yere indirebilir mi ???
Pek çok insan bunun mümkün olabileceğini düşünüyor. Çünkü macera filmlerimiz bizlere bunun başarılabileceğini gösterdi. Ancak düşünün, tıbbi eğitimi olmayan biri, bir ameliyathaneye gidip böbrek nakli yapabilir mi sizce? Bırakın tıp eğitimini, hiç birimiz eğitimimiz yoksa bir uyduyu tamir edemeyiz, ya da bir gökdelen tasarlayamayız. Bazı şeyler, beklenen bir şekilde, uzmanlık seviyemizin ötesindedir. Ancak yine de çoğu kez, uçaklar söz konusu olduğunda, şaşırtıcı sayıda pilot olmayan kişiler bunu başarabileceklerine inanıyor 🙂
Bunun filmler dışında bir diğer nedeni ise, insanların kokpit otomasyonu hakkındaki yanlış algılarına dayanmaktadır. Günümüzde uçakların, süper otomatik makineler olduğu ve bir pilotun tek kritik rolünün acil bir durumda yedekleme yapmak olduğu savunuluyor. Nitekim “kendi kendine uçan” otomatik uçak kavramı, tüm havacılıktaki belki de en yaygın efsanedir. Pilotları tamamen resmin dışında tasarlamak mesleği fazlaca hafife almak demektir. Sonuç olarak, kokpit teknolojisinin gerçekte ne yaptığına ve pilotların bu teknolojiyle nasıl etkileşime girdiğine dair oldukça yanlış ve abartılı bir anlayış söz konusudur. Bu anlayışa sahip olan kişilerin çoğu “Elbette uçağı indirebilirim, bu sadece birkaç düğmeye basmakla ilgili değil mi sonuçta?” diye düşünür maalesef.
Aslında, uçmak, muazzam derecede pilot müdahalesine tabiidir. Pilotların elleri uçağı doğrudan yönlendirmiyor olabilir, ancak uçağın yaptığı her hareket mürettebat tarafından şu ya da bu şekilde komuta edilmektedir. Otomasyon sadece pilotların yapmasını söylediği şeyi yapmaktadır. Otomasyon sisteminin görevlerini ne zaman, nerede ve nasıl yerine getireceği konusunda bilgilendirilmesi gerekir.
“Otomatik” bir tırmanma, alçalma veya rota değişikliğini ayarlamanın ve yönetmenin birçok yolu vardır. İnsanlar, bir kokpitin en rutin uçuşta ve tüm otomasyon çalışırken bile ne kadar meşgul olabileceğine şaşırabilir. Burada en iyi benzetmeyi yine tıpla yapacak olursak şöyle açıklayabiliriz… Kokpit otomasyonu, gelişmiş tıbbi ekipmanın cerrahlara yardım etme şekline benzer şekilde pilotlara yardımcı olur. Yani bu cihazların yapabilecekleri geliştirilmiş olsa da, pilotlar ve cerrahlar kesinlikle gerekli olmaya devam eder.
Belki de teknolojiye olan tutkumuz ve insansız hava araçlarının çoğalması, uçmanın gerçeklerini yanlış yorumlamayı da kolaylaştırmış olabilir. Ancak bir Boeing 777, yalnızca büyütülmüş bir drone değildir. Pilotsuz uçaklar test edilmiştir, kabul ediyoruz, ancak şimdilik bu şeyler sadece deneysel aşamalarda kullanılmaktadır. Bir avuç başarılı test uçuşu, haftanın her günü 4 milyona kadar yolcu taşıyabilen bir konseptin uygulanabilirliğini kanıtlayamaz.
Tüm bunları gerektiği gibi not ettikten sonra asıl soruya geri dönelim: Pilot olmayan birinin yolcu uçağını güvenli bir şekilde indirme şansı nedir?
2013 yılında, İngiltere’de, uçağın pilotu hastalandıktan sonra, bir yolcu devraldı ve güvenli bir iniş gerçekleştirdi. Ancak yolcu zaten lisanslı bir özel pilottu ve uçak sadece 10 koltuklu bir Cessna idi. Buna rağmen TV haberleri büyük bir sansasyonel habermişçesine bunu günlerce yayınladı. Bu haber dışında, kokpit görevi için bir yolcunun görevlendirilmesine ihtiyaç duyulan bir vaka hiç olmadı. Bu yüzden bunu kanıtlarla söylemek elbette ki zor.
Fakat, 2007’de Discovery Channel şovu bu konuda bir deneme yaptı. Bölümde, sunucu Adam Savage ve Jamie Hyneman, yolcu uçağını temsil eden bir NASA simülatörünün kontrollerini ele aldı. Hayali bir kontrol kulesinde görev yapan deneyimli bir pilot ise, onlara radyo aracılığıyla dikkatlice talimat verdi. Maalesef ilk denemede düştüler. Ancak ikinci kez başardılar.
Fakat gerçekte yaptıkları tek şey, piste yakın bir başlangıç noktasından hayali bir uçak indirmek oldu. Çoğu insanın hayal ettiği senaryodan çok uzak. Aşina olduğumuz senaro, seyir yüksekliğinde uçarak mürettebatın aniden hastalandığı ve günü sadece cesur bir yolcunun kurtarabileceği senaryodur. Bu senaryoda yolcu telsizden düzgün bir şekilde yönlendirilerek uçağı yere indirmeye çalışır.
Emin olun, herhangi bir eğitimi olmayan biri için bu senaryoda başarı şansı tam olarak sıfırdır. Yine bir tıbbi benzetme yapacağız ama bu daha çok hiç neşter tutmamış birinin telefonla beyin ameliyatı yapması gibi bir şeydir. Saplantılı derece masaüstü uçak simülasyon hobisi olan meraklı kişiler için bile zor olabilir.
Acil durumda en önemli şey zaman ve soğukkanlı davranıştır. Bir yolcunun mikrofon anahtarını bulması ve radyo panelini doğru bir şekilde yapılandırması bile zor olacakken, manevraları, programlamayı ve güvenli bir şekilde inmek için gereken yapılandırmayı halletmesi yeterince zaman harcamasına yol açacaktır.
Tabii ki, bir uçak genellikle “Autoland” yani “Otomatik İniş Sistemi” olarak adlandırılan bir sistem kullanarak kendi kendine inebilir. Pilotlar, inişi otomatik olarak gerçekleştirecek şekilde programlayabilir ve ardından kontrollü şekilde uçağı izleyebilir. Ancak, bu sistemin de ne zaman kullanılabileceğine dair sınırlamalar vardır.
Örneğin, bir Boeing 737 otomatik bir iniş gerçekleştirirken maksimum 25 knot yan rüzgârla sınırlıdır. Bu bazı havalimanlarında 15 knota düşebilir. Otopilot genellikle rüzgarın az olduğu veya hiç olmadığı düşük görüş koşullarında iniş yapmak için kullanılır. Ayrıca otomatik inişler, profesyonel pilotlar için altı ayda bir yeniden eğitim gerektiren yüksek düzeyde bir otomasyon izleme gerektirir. Tabii bir de, inişin otomatik pilot tarafından gerçekleştirilmesi için uçakta bu teknolojinin olması da yeterli değildir. Aynı zamanda inilecek havaalanında da otomatik aletli iniş sisteminin kurulu olması gerekecektir. Anlayacağınız, basarım düğmeye uçak kendiliğinden iner her yere gibi bir durum söz konusu değildir.
Kaynak:
- thepointsguy.com
- flightdeckfriend.com